Cats arch their backs. <----> Kediler sırtlarını kabartırlar.
We have our backs to the wall. <----> Biz iflasın eşiğindeyiz.
Don’t talk about people behind their backs. <----> Onların arkalarından insanlar hakkında konuşma.
He can only criticize people behind their backs. <----> O, kişileri sadece arkalarından eleştirebilir.
You shouldn’t talk about people behind their backs. <----> İnsanların arkasından konuşmamalısın.
You must not speak ill of others behind their backs. <----> Diğerlerinin ardından kötü konuşmamalısın.
Bears often scratch their backs on the bark of trees. <----> Ayılar sık ​​sık sırtlarını ağaçların kabuğunda kaşırlar.
Don’t say bad things about others behind their backs. <----> Onların arkasından başkaları hakkında kötü şeyler söyleme!
You ought not to speak ill of others behind their backs. <----> Başkalarını arkalarından kötülememelisiniz.
You shouldn’t talk about your friends behind their backs. <----> Arkadaşlarının hakkında onların arkasından konuşmamalısın.
Sea otters love to eat clams while swimming on their backs. <----> Deniz samuru, sırtüstü yüzerken istiridye yemeyi seviyor.
Tom always looks in the rearview mirror before he backs up. <----> Tom her zaman geri gitmeden önce dikiz aynasına bakar.